Dava açılırken başlangıçta dava harcı ismiyle bir ödeme yatırılır. Bu harç miktarı davanın türüne göre değişiklik gösterir. Harç miktarları yasayla belirlenmiştir ve her yıl bu miktarlar yenilenmektedir. Bu harç dışında tebligat giderleri ile keşif, bilirkişi, tanık ücretlerini de kapsayan bir gider avansı daha ödenir. Bu gider avansı da her yıl tekrar güncellenerek tespit edilir. Son kanuni değişikliklerle birlikte gider avansı da bir dava şartı olarak kabul edilmiştir. Yani bir davanın görülebilmesi için gider avansı da mutlaka yatırılmış olmalıdır.

Harç miktarı ve gider avansı öncelikle davacı taraftan alınır. Davanın sonucuna göre önceden yapılan bu harcamaların kimin yükümlülüğünde olacağı da belli olur. Eğer davacı davayı kazanmışsa, davanın tüm masrafları davalıya yüklenir ve davacının hukuki sürecin başında yaptığı ücretler kendisine geri ödenir.

Ancak geri ödenecek masrafların sadece yargılama masrafları olduğu unutulmamalıdır. Davaya hazırlık için yapılan masraflar, ulaşım giderleri, avukatınıza ödediğiniz vekâlet ücreti gibi bazı masrafların geri ödemesi yapılmaz. Eğer davacı davayı kaybetmişse hali hazırda ödemiş olduğu masraflar kendisine iade edilmez.

Vekaletname çıkartmak için nüfus cüzdanı veya pasaportla bizzat notere başvurarak vekalet konusu olacak işin niteliğine uygun şekilde vekaletname düzenlenebilir. Yurt dışında bulunanlar ise konsolosluklar vasıtasıyla vekaletname düzenletebilirler.

Vekalet verilirken belge üzerinde vekil tayin edilecek kişiye verilmesi planlanan yetkilerin açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Vekaletnamede, ahzu kabz, sulh ve ibra, davadan ve temyizden feragat ve davayı kabul, birlikte ve ayrı ayrı vekaleti ifa, davayı ıslah, tevkil, teşrik gibi yetkilerden bulunması gerekenler veya hariç tutulacaklar açık bir şekilde belgeyi düzenleyen notere bildirilmelidir.

Boşanma, nafaka, tanıma ve tenfiz davalarında vereceğiniz vekâletnamelerde, genel anlamda verilen yetkiler ile birlikte "Boşanma davası" ibaresinin açıkça belirtilmesi zorunludur. Bu vekâletnamelerde fotoğrafınızın da bulunması gereklidir. Boşanma ve nafaka davaları için çıkartılacak vekaletnameler iki nüsha çıkartılmalıdır. Tüzel kişilerden vekaletname için yetkili kişinin imza sirküleri, kimliği ve talimatlarını içeren bir belgenin ibrazı istenir.

Türk hukuk sisteminde avukat tutma zorunluluğu yoktur. Bazı belirli davalar haricinde dava açma ehliyeti sahibi herkes kendi davasının evraklarını düzenleyebilir ve davayı bizzat açıp, kendisi takip edebilir. Yalnız gerçek ve tüzel kişilerin hukuki işlemlerinin baroya kayıtlı avukatlar tarafından takip edilmesi zorunludur.

Fakat hayatınızda oldukça büyük önem arz eden hukuki işlemlerin bu işin erbabı olan, alanında tecrübe sahibi avukatlara verilmesi sizin yararınıza olacaktır.

Bu alanda ihtisas yapmış, bilgi birikimini ve tecrübelerini müvekkillerine aktaracak olan avukatlara hukuki bir konuda danışıldığında veya vekalet verildiğinde belli bir ücret ödenmesi gerekmektedir. Avukata ücret ödenmesi yalnızca bir gereksinim olmaktan öte, bir zorunluluktur. Avukatlık asgari ücret tarifesinde bir takım sınırlar belirlenmiştir ve belirlenen değerler altında sözleşme yapılması yasaklanmıştır.

Avukata ödenecek ücret, avukat ve müvekkil arasında yapılacak sözleşme ile belirlenebilir. Eğer sözleşme yapılmamış ise verilen ücretin hangi işleri kapsadığı Avukatlık Asgari ücret Tarifesinde belirlenmiştir. Verilen ücret, sözleşmenin konusunu oluşturan işle ilgili kesin hüküm elde edilinceye kadar devam eden tüm iş ve işlemleri (dava dilekçesi, cevap dilekçesi, itiraz dilekçesi, temyiz dilekçesi vb.) kapsamaktadır. Ancak üst yargı mercilerinde duruşmalı yapılacak işler ve bu işlerin takibi ayrı ücrete tabidir.

Davanın kaybedilmesi, açılan davadan vazgeçme veya avukatın görevden alınması durumlarında ödenen ücretin iadesi söz konusu değildir.